12. Sayı / 2. Kısım
Evlerimizin içi, dışı ve yeri değişiyor…
Boost Outsource Marketing Kurucusu Barış Ekinci yazdı
Mesleğimiz, işimiz, statümüz ne olursa olsun, hepimiz son bir buçuk yıldır evde daha fazla vakit geçirdiğimiz bir dönem yaşadık. Bundan sonra da evlerimizde daha çok zaman geçireceğiz gibi görünüyor. Evimiz hepimizin güvenli limanıymış, bunu bir kez daha deneyimledik.
Evlerimizde değişiklikler yaptık ama yeterli olmadı.
Evimizde daha fazla vakit geçirdiğimiz bu süreçte evlerimize yeteri kadar özen göstermediğimizi; evlerimizin de hem mevcut hem de değişen ihtiyaçlarımızı çoğunlukla karşılamadığını gördük. Yaşam alanlarımıza daha farklı bir gözle bakmaya başladık. Mekânlarımızı biraz esnettik, düzenini değiştirdik, her köşesini değerlendirmeye çalıştık…
Fakat yeterli olmadı. Çünkü salona kattığımız balkonları geri getiremedik, bitişik nizam binalar arasına sıkıştığımızı, nefes alamadığımızı daha derinden hissettik.
Salona kattığımız balkonları geri getiremedik.
Hayatın her alanında yeni düzenlemelerin belirleneceği bir döneme giriyoruz.
Hayatın her alanında, tarımdan teknolojiye, şehircilikten mimariye birçok sektör için yeni düzenlemelerin belirleneceği bir döneme giriyoruz. İçinde yaşadığımız mahalleleri, sokakları, evleri daha sağlıklı, dayanıklı, estetik ve doğa ile uyumlu inşa etmenin yollarını araştırmak oldukça önemli.
Gelecekte nasıl evlerde yaşayacağız?
Evde yaşayan bireyler kendilerine çeşitli özgürlük alanları arıyorlar.
Balkonlar, teraslar, bahçeler ön plana çıktı.
Az katlı, doğa ile barışık mimari yapılar tasarlanmaya başlandı.
Teknolojik donatılar, karbon salınımı, sürdürülebilirlik, doğa dostu malzemeler ve güneş enerjisi kavramları daha çok konuşulmaya, önemsenmeye başlandı.
Evde yaşayan bireyler kendilerine çeşitli özgürlük alanları arıyorlar.
Balkon ve teraslarda domates biber yetiştirmek isteyeceğiz…
Bundan böyle ev almayı veya evimizi değiştirmeyi düşündüğümüzde balkon, teras, bahçe ilk bakacağımız alanlar olacak.
Doğayı evin içine taşımanın yollarını arayacağız.
İç bahçeleri hem stresimizi azaltmak hem de havayı temizlemek adına tercih edeceğiz.
Balkon ve teraslarda domates biber yetiştirmek isteyeceğiz…
Evlerimizde neler arayacağız?
“Eve iş getirmeme” dönemi kapandı. İşimiz evimizin içine girdi. Hepimiz evden çalışmak zorunda kaldık, sonra buna alıştık, şimdi bunu çok sevdik, artık bundan vazgeçmek istemiyoruz. Bunun için de evlerimizde geçici çözümlere değil; evin içinde daha üretken olmamızı sağlayacak çalışma alanlarına ihtiyacımız var. Ofis mobilyaları, depolama aksesuarları, aydınlatmalar, video görüşmeleri için internet ve ses yalıtımlı çalışmaya elverişli mekânlar olmazsa olmazımız artık.
“Eve iş getirmeme” dönemi kapandı. İşimiz evimizin içine girdi.
Evimize gelen kargolar nedeniyle direkt koridora açılan kapılar değil, eskiden olduğu gibi antreler ön plana çıkacak
Evin içinde kendimize özel alanlara daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bunun için de açık mutfak - salon ilişkisi gibi trendler yerini belki daha küçük ama ferah ve kişiye özel mekânlara bırakacak… Her gün kapımızı çalan kuryeler, evimize gelen kargolar nedeniyle direkt koridora açılan kapılar değil, eskiden olduğu gibi antreler ön plana çıkacak. Yine eski evlerde bulunan kiler gibi depolama alanları da tasarımlarda yerini alacak.
Sosyalleşme ihtiyacımızı da evlerde gidereceğiz.
Hijyen ve sağlığın önem kazanmasıyla birlikte banyo ve tuvalet sayılarında artış gözlenecek. Daha çok villalarda, rezidanslarda gördüğümüz her odada banyo-tuvalet yerleşimi artık tüm evlerde aranan bir özellik olacak.
Sosyalleşme ihtiyacımızı da evlerde gidereceğiz. Misafir odaları tekrar gündeme gelebilir…
Dekorasyonda anti-bakteriyel malzemeler, kumaşlar, mutfak ve banyo tezgâhları tercih edilecek. Doğaya saygı göstermeye başlayacağız. Tasarruflu aydınlatmalar, sensörlü musluklar kullanacağız. Akıllı ev teknolojileri daha fazla hayatımıza girecek. Temassız açılan kapılar, prizler, asansörler tercih edilecek.
Evlerimiz nerede olacak?
Çeşme başta olmak üzere yakın gelecekte konut sektörü yönünü Ege ve Akdeniz’e çevirecek gibi duruyor.
Evimiz işe yakın olsun isterdik, kolay ulaşım önemliydi. Uzaktan çalışma ve çevrimiçi toplantılarla bunlar önemini yitirmeye başladı. Bu durum, nerede yaşamamız gerektiği sorusunun cevabını da değiştirdi. Metropoller yerine sahil kasabalarında yaşama hayallerimizi emekliliğe bırakmadan gerçekleştirebileceğiz. Bu trendin başlamış olduğunun en güzel örneği, Bodrum ilçesinin kış nüfusundaki belirgin artış… Nitelikli konut olmamasına rağmen emlak fiyatlarındaki artış bunun göstergelerinden biri. Bodrum, Çeşme başta olmak üzere yakın gelecekte konut sektörü yönünü Ege ve Akdeniz’e çevirecek gibi duruyor.
Evlerimizin içi, dışı ve yeri değişebilir ama evimizin güvenli limanımız, huzurlu kalemiz olduğu gerçeği değişmez…