23. Sayı / 1. Kısım
SKANDAL:
ChApple
APPLE’IN İSMİNİ DE,
LOGOSUNU DA ÇALDI
PEKİ NEDEN MÜDAHALE EDİLMİYOR?
Yazan: Atıl Ünal / Anlık Normal Dergi Genel Yayın Yönetmeni
Birçok açıdan ilgi çekici bir konu ile karşınızdayız.
Bir markanın, hele ki 3 trilyon dolar değer biçilen bir markanın adı ve logosu çok değerlidir. Bırakın birebir kullanımını, görsel, işitsel benzerinin kullanımı için açılan birçok dava var. Hatta ve hatta ima ettiği, andırdığı sebebi ile kazanılmış birçok dava da var. Bu yazıda konumuz olan konuda ise, açıkça beyan edilerek yapılan bir marka ve logo kullanımı ihlaline şu ana kadar göz yumuldu. Biz de nedenini merak ettik ve inceledik.
Buyurun size post-modern bir hak mücadelesi!
ChApple, bir girişimci ile Apple arasında yaşanan bir anlaşmazlığın geldiği son nokta. İşin özeti şu;
- Bir mağazada (App Store) sattığınız kendi icadınız olan bir ürün (Voscreen) var.
- Bir başkası (Çinli bir firma), sizin fikrinizi ve ürününüzü çalıyor, yeni bir isim bile bulmaya uğraşmadan üretiyor ve aynı mağazada satmaya başlıyor. Tam 18 ay boyunca da satıyor. Mağazada yan yana koyuyor üstelik.
- Siz bu konuyu tatile Türkiye’ye gelen bir Çinliden tesadüfen öğreniyorsunuz.
- Çalıntı malı üreten firmadan ve mağazadan şikayetçi oluyorsunuz. Firma suçunu kabul ediyor, gerekli hukuki işlemler yapılıyor, çalan firma suçunu kabul ediyor, tazminat görüşmeleri başlıyor.
- Mağazaya da diyorsunuz ki; “Sen nasıl göz göre göre bir markanın birebir çakmasını mağazanda yan yana satarsın?”
- Mağaza ise diyor ki; hiçbir şey demiyor. Sürecin en başında iki firmayı bir araya getirmek dışında kale almıyor, cevap bile vermiyor.
- Mağazanın sahibine ulaşmak için her yolu deniyorsunuz, ama sonuç alamıyorsunuz.
- Günün sonunda dikkatini çekmek için mağazanın adını ve markasını çalıp (ChApple), mağazanın karşısına bir tabela asıyorsunuz.
Yaşanan kabaca budur.
ChApple konusuna geri döneceğiz. Gelin önce en başa gidelim.
Voscreen: Eğitimde Fırsat Eşitliği hedefi ile yola çıkan bir aplikasyon
Voscreen, kısa video klipler aracılığıyla İngilizce dil becerilerinizi kendi başınıza geliştirmenize yardımcı olan bir uygulama. Wharton Business School, UPENN tarafından düzenlenen Reimagine Education 2016'da "En İyi Eğitim Uygulaması" kategorisinde Bronz ödüle layık görülmüş. Eğitimde Fırsat Eşitliği hedefi ile yola çıkmış ve ücretsiz bir şekilde yayınlanmış. Hala yayında, 7 milyonu aşkın kullanıcısı var.
Hikayemiz Voscreen piyasaya çıkıp ilk başarılarına imza attığına başlıyor. Şöyle düşünün, dahiyane fikrinizi uygulamaya dönüştürmüşsünüz, milyonlarca kişi İngilizce öğrenmenin çok daha kolay ve daha eğlenceli bir yolu olan uygulamayı indirmek için akın ediyor, uygulama son derece başarılı oluyor ve tüm dünyada App Store listelerinde üst sıralara çıkıyor.
Derken bir Çinli şirket iş fikrinizi, iş modelinizi ve hatta uygulamanızın adını ve logosunu kopyalıyor. Kopya uygulama App Store dahil tüm uygulama mağazalarında yayına giriyor ve bı firma sizin sırtınızdan para kazanmaya başlıyor.
Çinli şirket suçunu hemen kabul etmiyor ama mücadele ve baskı sonucunda pes ediyor.
Çinli şirket bu operasyonu Çin odaklı yürütüyor ve fikri çalmakla da yetinmiyor. Projenin fırsat eşitliği temelli yaklaşımına da ihanet ediyor ve uygulamayı ücretli olarak piyasaya sürüyor. Uygulama bu hali ile 18 ay boyunca yayında kalıyor, Apple ve Huawei dahil 6 platformda da yayınlanıyor. Açık kaynaklardan ulaşılan bilgiye göre sadece Huawei platformunda 600.000 indirme rakamına ulaşıyor.
Voscreen ekibi, bu uygulamadan Fethiye’ye tatile gelen Çinli bir grup genç ile tesadüf eseri sohbet ederken haberdar oluyor. Hemen aksiyon alıyor, şikayetçi oluyorlar. Çin ticari ateşesi, Apple Türkiye ülke müdürü derken önce sonuç alamıyor. Gerekli tüm resmi aksiyonlar alınıyor ve Çinli şirkete ulaşılıyor. Suçunu kabul etmediği bir dönem yaşanıyor ama sonra gelen cevap çok net. Haklısınız, gerekli cezayı ödemeye hazırız. Voscreen ile Çinli şirket arasında tüm bu süreçler olması gerektiği gibi ilerliyor. Çinli şirket kopya uygulamayı kendi rızası ile tüm uygulama mağazalarından kaldırıyor. Kanunen kesilen tüm cezaları ödeyeceğini belirtiyor ve süreç bu yönde ilerliyor. İlk kopyalama durumu dışında Çinli şirket açısından her şey usulüne uygun ilerliyor.
Çinli şirketin şikayetin ardından usulüne bu kadar uygun olma durumunun, Çinli şirketin ve daha birçok benzer şirketin bu işte profesyonelleştiğinin bir kanıtı olarak da okuyabiliriz. Yakalandığında ikiletmeden tüm haklarını ödeyen profesyonel bir hırsızlık çetesinden bahsediyoruz desek, yanlış olmaz. Voscreen ekibinin şansı, Fethiye’ye tatile gelen Çinli gençler sayesinde haberdar olmaları olmuş. Peki haberdar olunmayanlar?
Voscreen kopyalama hikayesinin Apple ile bir çatışmaya dönüştüren konu tam olarak burası. Voscreen kurucusu Deniz Dündar, Apple ile yazışmalarında, ilk andan itibaren şu soruyu soruyor; “Apple gibi fikri mülkiyet haklarına değer verdiğini iddia eden bir teknoloji devi, birebir kopyalanmış bir taklit ürünün App Store'da listelenmesine nasıl izin veriyor? Bu konuda bir denetleme yapmadığı gibi, yüksek bir oranda (%30) komisyon almaya devam ediyorsunuz.”
Buradan sonrasını Deniz Dündar’dan dinleyelim.
"Çinli şirketler bu yasa dışı uygulamayı 40 yıldır yapıyor. Önce bir markayı çalıyorlar, bundan kar elde ediyorlar, sonra 'Ah, özür dileriz' diyorlar ve yasa dışı kazandıkları büyük paralarla adını ve tasarımını başka bir şeye değiştiriyorlar.
Kimse kimsenin fikri mülkiyetini çalmaması için Apple'ın düzenlemelerini değiştirmesini ve daha katı hale getirmesini istiyoruz.
Apple'a, sorunlu durumu çözmek için herhangi bir şey yapmadan insanları aylarca sürüklemenin onların hakkı olmadığını söylemek istiyoruz.”
Deniz Dündar, Apple ile kopya uygulamaların yayınlanmasına izin verdiği, hatta ön ayak olduğu için görüşmek, bu durumu engelleyecek önlemleri için talepte bulunmak istiyor. Şifahen, mail ile, resmi yollardan, hukuki yollarla, mağazasına giderek, Amerika’da genel merkezine giderek, sözlü, yazılı, görüntülü, her yolu deniyor. Yine kendisini dinleyelim;
“Amerika Birleşik Devletleri'ne Apple Genel Merkezi’ne gittim. Hukuki olarak ciddi bir tazminat alacağımı öngören hukukçular oldu. Apple'a karşı yasal işlem başlatmaya çalıştım. Onlarca farklı avukatla görüştüm. Hepsinin Apple için çalıştığı ortaya çıktı. Çıkar çatışması endişesi nedeniyle davayı almayı reddettiler.
Son görüşülen avukat şaşırtıcı bir şekilde Apple için çalışmıyordu. Ancak sırf yasal prosedürleri başlatmak için başlangıç olarak 100 bin doların üzerinde bir bedel talep etti; sürecin ilerlemesi halinde de hukuk hizmetinin toplamda milyonlarca dolar tutabileceği öngörüsü sözlü olarak paylaştı."
Apple ile herhangi bir şekilde muhatap olmak ve aynı masaya oturabilmek için her yolu deneyen Deniz Dündar, bilinen yollardan Apple ile muhatap olabilmenin mümkün olmadığını fark ettiğini söylüyor.
“Bu aşamada ve bu koşullar altında dava açmak Apple’ın sergilediği tutumu yok saymak ve ödüllendirmek anlamına gelir diye düşündüm. Bu konuda mağdur olmuş ve olacaklar için köklü ve kalıcı bir çözüm adına mücadeleyi tercih ettim”
Dündar, dava açılması durumunda Apple'ın hukukun gereği olarak, devam eden bir dava konusu ile ilgili haber yasağı prensibine dayanarak, tüm soruları geçiştireceği bir kalkana kavuşacağını fark ettiğini iletiyor.
“Dava açarsam kesinlikle kaybederim.”
“Ben Apple'a musallat olan hayalet olmak istiyorum."
Dündar’ın anlattığına göre Apple'ın bu konudaki tutumunun en sorunlu yanı, şirketin, adı ve logosu bozulmadan, orijinalin bariz bir kopyası olan sahte bir uygulamadan aktif olarak büyük miktarlarda para kazanması.
Apple, App Store'daki her satış ve uygulama içi satın alımdan yüzde 30 oranında bir gelir elde ediyor. Dündar’ın iddiasına göre Çin pazarının büyüklüğü göz önüne alındığında, sadece Çin’deki kopya uygulama pazarı Apple için ciddi bir gelir kapısı olabilir. Apple'ın birebir aynı isimle yayınlanan ve bu sebeple tespiti çok kolay olan bu tarz kopya uygulamaların App Store'da kalmasına izin vermeye devam etmesinin ana nedenin de bu olduğunu savunuyor.
ChApple Dündar’ın dikkat çekmek için ortaya attığı bir yapıbozumsal hareket.
Bu işin sonu nereye varır, bu Deniz Dündar’ın yolu sonuç almak için doğru bir yol mudur bilmiyoruz. Lakin LinkedIn’de konuya dair dönen tartışmalar, Dündar’ın birçok kişinin konuşmak isteyeceği dertlere parmak bastığına da işaret.
ChApple Dündar’ın dikkat çekmek için ortaya attığı bir yapıbozumsal hareket. Hatta destek bulmak için sürecin sonunda Apple’dan talep ettiği on milyarlarca dolarlık tazminatı, yardım kuruluşlarının yanında destek veren, ChApple’ı paylaşanlara arasında dağıtacağını vaat etti. Bir nevi seferberlik ilan etti ve savaşın sonunda ganimeti paylaşma sözü verdi.
Dönelim başa, nedir ChApple?
LinkedIn hesabında şu yazıyor.
“ChApple, henüz kendisini tam olarak tanımlayamayan ama yol boyunca şekillenecek bir “şey”. ChApple'ı başlatan şey, Apple Inc.'in Voscreen adlı bir Türk şirketi ile yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle sürekli olarak sergilediği kayıtsızlık ve kibrin tetiklediği zincirleme bir reaksiyondur.”
ChApple LinkedIn’de ilk postunda manifestosunu ortaya koymuş durumda.
Sevgili Dünya,
Bildiğiniz ya da yeni öğrendiğiniz gibi ChApple diye bir şey ortaya çıktı ve dünyanın en büyük ve en güçlü şirketlerinden biri olan 3 trilyon dolarlık Apple'a savaş ilan etti.
Bugün sizlere savaşı başlatan süreci ve ChApple'ın doğuşunu anlatacağız.
Bu hikayeyi çocuklarımızın kolayca anlayabilmesi için mümkün olduğunca sade bir dille anlatmaya çalışacağız.
https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:7126829712600879104/
Buradan sonrasını ChApple’dan dinleyin...
Biz sizi var olan sistemin kuralları ile tanımlanamayan bir garip olaydan haberdar ettik. Haberin peşinden gidip gitmemek, gerçeği arayıp aramamak size kalmış.
Not: Normal şartlar altında Apple’ın veya bu seviyedeki bir şirketin, adının ve logosunun bu şekilde kopyalanmasına, modifiye edilmesine ve sosyal medyada paylaşılmasına tepkisiz kalması rastlanacak bir konu değil. Konuyu ele almamızın sebebi bu. Deniz Dündar’da, çıkar çakışması yaşayan iki ticari tarafın sahip olması gereken meziyetlerden biri eksik. Kendi çıkarını gözetmek. Şu anda aldığı pozisyonun, kendi çıkarını gözeten bir nokta olmadığı çok açık. Söylediklerinin ne kadar doğru veya uygulanabilir olduğu da tartışılır. Dolayısı ile bu haberi hazırlarken biz de standart bir şekilde Apple’dan görüş istemedik. Çünkü zaten haberin haber olma sebebi Apple’ın LinkedIn’de çok üst düzeyde erişim/etkileşim alan bir sahteciliğe sessiz kalması.
Kaynaklar:
Deniz Dündar
https://www.linkedin.com/in/deniz-d%C3%BCndar-608820aa/
ChApple
https://www.linkedin.com/company/chapple/
VoScreen
Kısaca Chapple