5. Sayı / 1. Kısım
EĞİTİMİN ZORUNLU DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ
ve İYİ BİR DİJİTAL MEDYA OKURYAZARI OLMANIN GEREKLİLİĞİ
Yazan: Öğr. Gör. Gamze YILMAZ GÜNTAY
Bugünlerde, okullarda yüz yüze eğitimin başlayıp başlamayacağı konusu, gündemi en çok meşgul eden konular arasında. Hem eğitim kurumları, hem öğretmenler, hem de öğrenciler ve ebeveynler için bu belirsizlik endişe uyandırıyor. Çocuk ve gençlerimizin eğitim hayatlarının sekteye uğramasından endişe ediyoruz. Elbette her şeyden önce sağlığımız geliyor, ancak özellikle eğitimde yeni normal denilen uzaktan eğitim süreçlerinin tek başına yeterli olmayacağı konusunda ciddi kaygılar taşıyoruz.
Dünya genelinde Korana virüsle mücadele edilmeye başlandığından bu yana eğitim dahil pek çok ihtiyacımızı zorunlu olarak dijital medya araçları üzerinden gidermeye çalışıyoruz. İnternetten alışveriş yapıyor, bilgi ediniyor, sosyalleşiyor, iş süreçlerimizi ve eğitimimizi sürdürüyoruz. Aslında bilgisayar, mobil telefon ve tablet gibi çevrimiçi ihtiyaçlarımızı giderdiğimiz yeni medya araçlarının hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oluşu yeni değil, ancak bu süreçte zorunlu olarak bu araçlara bağımlı hale geldik.
Bu koşullarda öğretmenden öğrenciye tek yönlü bilgi aktarımı yoluyla gerçekleşen geleneksel eğitim anlayışını sürdürmek, ihtiyaç duyulan işgücü profilini oluşturmak için yetersiz kalıyor.
Dijital teknolojilerin eğitimi destekleyici önemli avantajlar sağladığı artık kabul ediliyor. İşin aslı dijital dönüşümün her alanda yaygınlaşması, profesyonel hayatta iş süreçlerinin dijitalleşmesi, bugün gelinen noktada dijital dünyanın literatürüne hakim ve dijital araçları kendi alanında etkin kullanan bireylere duyulan ihtiyacı açığa çıkardı. Geleceğin öngörülen iş alanları bunu gerektiriyor. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, robot teknolojileri, makine öğrenmesi, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamaları, dijital pazarlama, üç boyutlu yazıcı teknolojisi, giyilebilir teknolojiler gibi bugünü ve geleceği şekillendireceği düşünülen teknolojilere yönelik yetkin insan kaynağına ihtiyaç duyuluyor.
Bu nedenle becerilerimizi ve donanımımızı bu değişime göre uyarlamamız önemli. Bu koşullarda öğretmenden öğrenciye tek yönlü bilgi aktarımı yoluyla gerçekleşen geleneksel eğitim anlayışını sürdürmek, ihtiyaç duyulan işgücü profilini oluşturmak için yetersiz kalıyor. Dijital teknolojilerin sunduğu olanaklardan en etkin şekilde yararlanarak eğitim süreç lerini geliştirmemiz gerekiyor. Bu doğrultuda çevresinde var olan sorunları tespit edip bu sorunlara çözüm üretebilen, bunun için analitik düşünüp ihtiyaç duyduğu bilgiye sonsuz veri yığını içinde ulaşabilen ve edindiği bilgiyi sorunların çözümünde etkin şekilde kullanabilen bireyler yetiştirebilmemiz bugünün dünyasında ancak bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin kullanımıyla mümkün.
Dijital dönüşüm; çalışma modellerini değiştirirken, mevcut eğitim ve öğrenme yöntemlerinin de değişimini zorunlu kılıyor. Bireylerin ne zaman, nasıl ve nerede öğreneceğine ilişkin kararlar belirli bir zaman veya mekanla sınırlandırılamıyor. Artık öğrenmenin sürekliliği üzerinde duruluyor. Dünün geleneksel öğrenme ortamından yarın için daha kişiselleştirilmiş, yetenek odaklı bir öğrenme yaklaşımına geçiş planlamamız gerekliliği görülüyor.
Koronavirüs, bu dijitalleşme sürecine hız kazandırdı ve zorunlu hale getirdi diyebiliriz. Pandemi sürecinde dünya genelinde eğitim sistemlerinde dijital bazlı düzenlemeler yapılması tercih olmaktan çıktı ve zarurete dönüştü. Ancak tamamen dijitalleşen bir eğitim sürecinden söz etmemiz de sosyal bir varlık olan insan yapısına aykırı. Yüz
yüze eğitim özellikle gelişim psikolojisi için önemli. Çocuk ve gençlerin kendi aralarındaki ve öğretmenleriyle olan sosyal etkileşimi, öğrencilerin psikolojik ve sosyal gelişimi adına gerekli görülüyor. Bu nedende dijital öğrenmenin yüz yüze eğitime entegre edilmesi daha etkin bir öğrenme süreci geliştirecektir. Bununla birlikte “bugün var olan mevcut koşullar altında mümkün olan en iyi eğitim sistemini geliştirmek için neler yapılabilir?” öncelikli olarak üzerinde düşünmemiz gereken soru bu.
Her ne kadar eğitimde dijital teknolojilerden yararlanmaya yeni başlamadıysak da virüsle karşılaşıldığında hazırlıksız yakalandık.
Bununla birlikte pandemi süreci öğrenciler için küresel düzeyde fırsatlar da yarattı. Kütüphane ve müzeler dijital ortamda ücretsiz olarak kullanıma açıldı. Bilim ve sanat konulu akademik etkinlikler ücretsiz olarak çevrimiçi katılımlarla gerçekleştirilmeye başlandı.
Şimdi bilgi ve iletişim teknolojilerini eğitim alanında en proaktif şekilde nasıl kullana biliriz ve çevrimiçi eğitimden alınacak faydayı nasıl en üst düzeye çıkarabiliriz, soruları üzerinde düşünüyoruz. Bu dönemi iyi analiz edip doğru planlamalar yapmamız, yarın çocuklarımızın daha sağlıklı bir eğitim yaşamı olabilmesi için büyük önem taşıyor. Pandemi sürecinde ve sonrasında, deneyimlediklerimizi derinlemesine analiz etmek ve daha iyi bir eğitim sistemi kurgulamanın yolları üzerine çalışmalıyız.
Tüm hayatımızı derinden etkileyen bu dönemi, var olan aksaklıklara akılcı çözümler üretmek için avantaja dönüştürmeye çalışmalıyız. Karantina dönemi sona erse de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, olmamalı da. Bu süreçte edindiğimiz deneyimi, çağın gerekliliklerine uygun bir eğitim sistemi inşaa etmek için kullanmalıyız.
DİJİTAL ÖĞRENMEYİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN ÜZERİNDE DÜŞÜNMEMİZ GEREKENLER
Öğretmen ve Öğrencilerin Dijital Eğitim Konusunda Desteklenmesi ve Çevrimiçi Öğrenmeye Yönelik Rehberlik Hizmetlerinin Artırılması
Dijital eğitim teknolojilerinin etkin kullanımı amacına yönelik çevrimiçi eğitim kaynaklarının geliştirilmesi ve eğitim alanındaki yöneticilerin, akademisyenlerin, öğretmen, öğrenci ve ebeveynlerin dijital öğrenme konusunda güçlendirilmesi artık bir zorunluluk. Genel olarak toplum genelinde bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda bilgi düzeyinin artırılması, eğitimcilerin ve öğrencilerin bu hususta donanımlı hale getirilmesinin yolları üzerinde çalışılması gerekiyor. Bunula birlikte dijital eğitim ve çevrimiçi
öğrenme konusunda rehberlik hizmetlerinin artırılması, hem öğretmenler hem de öğrenciler adına sürecin daha sağlıklı ve verimli yürütülebilmesi için bir ihtiyaç olarak değerlendirilmeli.
Pandemi sürecine hazırlıksız yakalanmamız ve öğretmenlerin çevrimiçi ders verme tecrübelerinin olmayışı, sürecin yönetimine yansırken, öğretmenlerin bu hususta desteklenmesi gerekliliğini görünürleştirdi. Öğretmenlerin çevrimiçi ders verme becerilerinin geliştirilmesi, bu konudaki yetkinliklerinin artırılması dijital öğrenme süreçlerinin daha sağlıklı yürütülmesini sağlayacaktır.
Öğrenci Konsantrasyonunu ve Katılımını Artıracak Yöntemler Geliştirilmesi
Ev ortamında dikkat dağıtıcı unsurların kontrol edilmesi güç. Öğrenci dikkatinin devamlılığını sağlamak, bu husustaki motivasyonu artırmak, çevrimiçi ortamda yüz yüze eğitimde olduğundan çok daha zor. Bu nedenle öğrencilerin çevrimiçi derslere odaklanabilme sürelerinin uzatılması ve konsantrasyonlarının artırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi önemle üzerinde durulan konular arasında. Öğrencilerin ilgisini ve katılımını artırma yollarını çeşitlendirerek, etkileşim düzeyini artırarak, çevrimiçi ortamda edinecekleri eğitim deneyimini zenginleştirmeye çalışmamız elzem hale geldi.
Dijital öğrenme sürecinde soru ve cevaplarla öğrenci katılımını sağlamak, öğrencilerin fikir ve görüşlerini rahatça paylaşabilecekleri bir ortam oluşturmak önem kazanıyor. Rehber sorularla ilgili konu hakkında öğrenciler düşünmeye ve tartışmaya yönlendirilerek aralarındaki etkileşim artırılabilir. Bunun yanı sıra ders içeriklerine katkı sunabilmeleri için dijital ortamda sunumlar hazırlamaları ve kendilerini etkin bir şekilde ifade edebilecekleri bir anlatım oluşturmaları yönünde onları doğru yönlendirmemiz gerekiyor. Eleştirel düşünme ve etkili iletişim becerilerinin geliştirilmesiyle, işbirliği ve yaratıcılığı artıran çevrimiçi etkinliklerin düzenlenmesinin faydalı olacağı söylenebilir. Bu amaçla öğrenciler arasında grup çalışmalarına dayalı topluluklar oluşturulabilir. Aktif katılımın sağlanması amacına yönelik grup çalışmalarının geliştirilerek öğrencilerin problemleri birlikte çözebilmesine olanak tanınması dijital öğrenme imkanlarını genişletecektir.
Dijital Eğitim Materyallerinin Geliştirilmesi
Öğrencilerin derslere katılımını ve etkileşimini artıracak dijital ortama uygun eğitim materyallerinin geliştirilip çevrimiçi derslerde kullanımı da tercih olmaktan çıkıp bir ihtiyaca dönüşmüş durumda. Eğitimin her kademesinde gelişimi destekleyecek dijital eğitim materyallerinin hazırlanması, içeriklerin çevrimiçi eğitimin olanakları ve
gereklilikleri doğrultusunda geliştirilmesi, dijital öğrenmeden alınacak çıktıları pozitif düzeyde etkileyecektir. Bununla birlikte kullanılan eğitim metaryellerini çeşitlendirme ihtiyacı da doğuyor. Bu konuda dijital medya araçlarının olanaklarını doğru değerlendirmek gerekiyor.
Dijital medya araçlarında uzaktan eğitim imkânları gelişirken video temelli öğrenme yaygınlık kazanıyor. Artırılmış gerçeklik uygulamaları, simülasyonlar ve eğitici oyunlar öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Sanal müze uygulamaları, çevrimiçi akademik ve sanatsal etkinlikler, mesafeleri ortadan kaldırarak öğrencilere yeni deneyim alanları sunuyor. Bu bağlamda çevrimiçi derslerin, yazılı kaynakların yanında, grafik, video ve ses kaynakları ve oyunlar la desteklenmesinin önemi ortaya çıkıyor.
Aynı zamanda dijital öğrenmeye uygun ölçmedeğerlendirme sistemleri geliştirilmesi ve bu dijital ölçme-değerlendirme programları konusunda eğitimcilerin bilgilendirilmesi de sürecin yönetimini güçlendirecektir.
Ayrıca telefon, tablet gibi mobil cihazlarda ders içeriklerini destekleyen uygulamalar geliştirilerek hali hazırda var olan bu tür programlar konusunda öğrencilerin doğru yönlendirilmesi gerekiyor. Artırılmış gerçeklik uygulamaları ile zenginleştirilmiş eğitim materyalleri hazırlanarak kullanıcılar için öğrenmeyi deneyime dönüştüren tasarımlar oluşturulabilir. Aynı zamanda dijital öğrenmeye uygun ölçme-değerlendirme sistemleri geliştirilmesi ve bu dijital ölçme-değerlendirme programları konusunda eğitimcilerin bilgilendirilmesi de sürecin yönetimini güçlendirecektir. Bütün bunların yanı sıra bilgi ve iletişim teknolojilerinin nasıl etkin kullanılacağı konusunda öğretmen ve öğrencilerin bilgi düzeyini artıracak materyallerin geliştirilmesi de dijital öğrenmeden alınacak faydayı artıracaktır.
Teknolojik Altyapının Güçlendirilmesi
Teknolojik altyapının güçlendirilerek dijital eğitim süreçlerinin desteklenmesi artık bir gereklilik. Okul öncesinden doktora eğitimine ve sonrasına kadar tüm eğitim süreçlerinde dijital öğrenmenin aktif olarak gerçekleştirilebilmesi için teknolojik altyapının geliştirilmesi gerekiyor. Öğrencilerin dijital cihazlara ulaşımı ve evde internet
erişimini sağlayacak teknik altyapı ve desteğin sağlanması eğitimde eşitliğe katkı sunacaktır.
Her öğrenci internet erişimine veya dijital cihazlara sahip olmadığı için eğitimde eşitlik sağlanması için bu bağlamda adımlar atılması önem kazanıyor.
Bilgi Aktaran Öğretmen Modelinden Rehber Öğretmen Modeline Geçilmesi
Öğretmenlerin bilgi aktarımı yapmanın ötesine geçip rehberlik görevini üstlenerek yol gösterici olması, çevrimiçi eğitim süreçlerinde öğrencilerin de aktif rol almasını temellendirecektir. Dijital ortamda sayılamayacak kadar çok bilgi kaynağı var. Bu nedenle öğretmenlerin bilginin nasıl organize edilip sınıflandırılacağı hakkında öğrencilere rehber olması gerekliliği açığa çıkıyor. İhtiyaç duydukları içeriğe kolayca ulaşabilmeleri ve erişilen bilginin doğru analiz edilebilmesi hususunda öğrencilerin doğru yönlendirilmesi bekleniyor.
Aynı zamanda öğrencilerin ellerinin altındaki teknolojiyi kendileri ve toplum için faydalı olacak şekilde nasıl kullanacağı konusunda bilinçlendirilmesi ve bunun sağlanabilmesi için çeşitli çevrimiçi projelerin yürütülmesine de ihtiyaç duyuluyor. Yaşadıkları topluma artı değer katmak amacına yönelik, öğrencilerin çevrelerinde var olan sorunlar karşısında duyarlı tutum geliştirmesi ve bu sorunların çözümünde etkin rol almak için neler yapılabileceği yönünde düşünmeye yönlendirilmesi, sorumluluk duygularının güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır. Yürütülen bu tür projelerde öğrencilerin aktif görev alması öğrencilerin kendilerine olan güvenlerini de destekleyecektir.
Bütün bu nedenlerle öğrendiklerini uygulayabilen bireyler yetiştirmek için bilgi aktaran öğretmen yaklaşımıyla yetinilmeyip rehber olan öğretmen yaklaşımının geliştirilmesi gerekliliği doğuyor.
Kişiselleştirilmiş Öğrenme Deneyimi Konusunda Çalışmaların Yürütülmesi
Genelleştirilmiş bir eğitim anlayışının ötesinde kişiye özel, öğrencilerin niteliklerine uygun, tutkuyla ilgi duydukları alanların ortaya çıkarılmasına ve eğitimlerinin bu doğrultuda desteklenmesine yönelik bir sistem geliştirilmesi düşüncesi öne çıkıyor. Bu bağlamda bilgi ve iletişim teknolojilerin kolaylaştırdığı veri toplama ve ölçme-değerlendirme yöntemlerinin, kişiselleştirilmiş eğitim programlarının geliştirilmesini destekleyen niteliklerini doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Öğrencilerin yeteneklerine, zayıf ve güçlü yönlerine, ilgi alanlarına ve ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş eğitimlerin tasarlanması, mesleki becerilerin çağın
gerekliliğine uygun düzeyde kazandırılmasına da katkı sağlayacaktır. Dijital teknolojilerin sunduğu avantajları doğru değerlendirerek kişiselleştirilmiş öğrenme programları geliştirmemizin öğrenim kalitesini artırmak ve öğrencileri geleceğe hazırlamamız için yeni olanaklar geliştireceği düşüncesi güçleniyor. Öğrencilerin, yenilikçi fikirleri yaratıcı tasarımlarla hayata geçirmesine olanak tanıyacak, kişiselleştirilmiş öğrenme olanaklarını genişletecek çok yönlü bir eğitim programı geliştirmenin yolları üzerine düşünmemiz önem kazanıyor.
DİJİTAL MEDYAYA ELEŞTİREL BAKMAK
İyi Bir Dijital Medya Okuryazarı Olmak Neden Önemli?
Uzun bir süredir medya okuryazarlığı kavramı, dijital medyanın geleneksel medyadan farklılaşan niteliklerine göre yeniden tanımlanıyor. Kullanıcı türevli içerik üretimi, her yerden ulaşılabilir ve etkileşimsel oluşu, enformasyon ve bilginin kolayca depolanabilmesi ve hızla yayılımının sağlanabilmesi gibi yönleriyle dijital dünya, medyanın alanını ve işlevlerini genişletirken bu alanlarda var olan bilgi ve enformasyonun eleştirel perspektiften kullanımını da zorunlu hale getiriyor. İnternet Okuryazarlığı, Dijital Okuryazarlık, BİT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) Okuryazarlığı, Eleştirel Çoklu Okuryazarlık, Yeni Medya Okuryazarlığı ya da Dijital Medya Okuryazarlığı gibi farklı terimler, bugünün dijital iletişim dünyasındaki araçların ve bu araçlar vasıtasıyla ulaştığımız enformasyon ve bilginin bilinçli ve etkili kullanımının yol ve yöntemlerini anlamamızı
sağlayan okuryazarlık için kullanılan terimlerden bazıları. Dijital medya okuryazarlığı; var olan içeriğin hem kullanıcısı hem de üreticisi konumundaki bireyin bütün bu süreçlerde edilgen değil aktif, eleştirel, sorgulayıcı, üretken ve yaratıcı çözümler geliştirebilecek şekilde gelişimini sağlıyor.
Dijital Medya Okuryazarlığı Temel Yeterlilikleri