Yerel seçimler öncesinde, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Türkiye 31 Mart yerel seçimine odaklanmış durumda. Seçmen profili, 61 milyonu aşan kayıtlı seçmenden oluşuyor ve bu seçmenlerin %50,9'u kadınlardan oluşuyor. Bu seçim, özellikle gençlerin ve emeklilerin katılımı açısından dikkat çekiyor. Büyük şehirlerin yaşam zorlukları, deprem ve kentsel dönüşüm gibi konular, X-Y-Z nesilleri arasında farklı öncelikler ve beklentiler yaratıyor. Bu seçimde, siyasi partilerin önceki seçimlerde olduğu gibi ittifaklara gitme olasılığı var.

Seçmenlerin beklentileri ve sorunları hem makro hem de mikro düzeyde çeşitlenmiş durumda. Bu durum, siyasi partilerin kampanyalarını şekillendirirken farklı yaklaşımlar benimsemelerine neden oluyor. Geleneksel medyanın yerini dijital platformlar alırken, siyasette de bir dönüşüm yaşanıyor. Yapay Zeka ve büyük veri analizi gibi teknolojiler, siyasi partilere daha kişiselleştirilmiş bir pazarlama imkanı sunuyor.

Siyasi partiler, seçmenin beklentilerine ve duygularına hitap etmekte zorlanıyor. Özellikle genç seçmenler, eski nesil siyasetçilerden sıkılmış durumda ve değişime açık olmayan siyasetçileri reddediyorlar. Günümüzde, siyasi iletişim dijital medya üzerinden giderek artıyor ve geleneksel medyanın yerini dijital platformlar alıyor.

Sonuç olarak, seçim stratejilerinin, seçmenin farklı taleplerini ve özelliklerini kucaklayacak şekilde esnek olması ve sürekli olarak seçmene göre uyarlanması gerekiyor.

Prof. Dr. Yavuz Odabaşı'nın, Mart 2024 yerel seçimleri yaklaşırken siyasi ittifakları ve siyaset pazarlamasının yeni boyutlarını incelediği yazısını Anlık Normal'in yeni sayısında okuyabilirsiniz.

Keyifli okumalar.

Kategori: GenelTarih: 14 Mart 2024, Perşembe