24. Sayı / 3. Kısım
UMUDU YEŞERTEN GENÇLER
Melisa Akkuş ile İklim Öncüleri üzerine...
Bu sayımızda, geleceğe umutla bakan ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için büyük bir azimle çalışan genç bir liderin hikayesini sizlerle paylaşıyoruz. Melisa Akkuş, 19 yaşında bir iklim savaşçısı ve değişim öncüsü olarak, Z kuşağının iklim kriziyle mücadelesinin simgesi haline gelmiş bir isim. Bu sayımızda, Melisa'nın ilham verici yolculuğunu, karşılaştığı zorlukları ve başardıklarını keşfedeceğiz.
Ayrıca, Melisa’nın İklim Öncüleri inisiyatifinin arkasındaki gücü ve bu hareketin gençler arasında nasıl büyüdüğünü anlatan özel bir yazısını sizlerle buluşturacağız. Melisa ve onun gibi gençler, dünya genelinde sürdürülebilir bir gelecek için mücadele ederken, bizlere de umut ve ilham kaynağı oluyorlar.
Bu sayıda yer alan her bir hikaye, gençlerin değişim yaratma gücünü ve kararlılığını gözler önüne seriyor. Hep birlikte daha iyi bir geleceği inşa etme yolunda atılan bu adımları desteklemek ve bu süreçte onlara katılmak bizim elimizde.
Röportaj: Atıl Ünal
Anlık Normal Dergi Genel Yayın Yönetmeni
19 yaşındaki Melisa, Dünyayı Kurtarma Tutkunu ve Değişim Öncüsü olarak tanınıyor. Çocukluğundan beri dünyayı kurtarma hayalleri ve fikirleriyle büyüyen Melisa, bugün gençlerin sesi ve umut kaynağı. Bu söyleşide, Melisa'nın ilham verici yolculuğunu, karşılaştığı zorlukları ve elde ettiği başarıları konuşuyoruz.
Soru: Merhaba Melisa, seni tanımayanlar için kendinden bahsedebilir misin? Nasıl bir çocukluk geçirdin ve seni bugünkü Melisa yapan şeyler neler?
Ben Melisa. 19 yaşında bir Dünyayı Kurtarma Tutkunu ve Değişim Öncüsü'yüm. Beni her yerde haykırdığım “Dünyayı Biz Kurtaracağız, Dünyayı Biz Kurtarmazsak, Kim Kurtaracak” cümlelerinden de duymuş olabilirsiniz. Çocukluğumda ve şimdi bu dünyaya gelme amacımın dünyayı kurtarmak olduğunu düşünerek, dünyayı kurtarma hayalleriyle, fikirleriyle evrensel bir şekilde dünyanın geleceğini olumsuz etkileyen konularda ve alanlarda değişim yaratarak, değişime öncülük ediyorum. Kendimi her şeye karışan, tutkuyla hayal eden bir hayalperest, icat çıkaran ve umut etmekten, cesaret etmekten, denemekten asla vazgeçmeyen evrensel bir genç olarak tanımlıyorum.
Soru: Aktivizme ve kendi deyiminle değişim yaratmaya ne zaman başladın? Seni bu yola iten olaylar veya kişiler var mıydı?
Meslek lisesinde başladığım eğitim hayatıma “Kendi okulumu kendim yaratacağım, hayallerimin peşinden koşacağım!” diyerek açıktan devam ettim. Özellikle 9 yıldır aktif bir hikaye anlatıcısı, konuşmacı, icat çıkarıcı, sivil toplumcu, sosyal girişimciyim. Toplumsal sorunlarda gönüllülük yapıyor, sivil toplum kuruluşları içerisinde hak temelli alanlarda çalışmalar gerçekleştiriyorum. Özellikle çocuk ve gençlik hakları, sürdürülebilirlik, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi alanlarda çalışarak bu alanlarda üretiyorum.
Bu süreçte hikayem ve mücadelemiz belgesellerde, kitaplarda yer aldı. Sayısız yere gittim, konuştum, anlattım ve sesimizi, sözümüzü duyurduk. Bu arada yaklaşık 1,5 yıldır bir kitap üzerinde çalışıyorum, uzun sürse de sonucu çok güzel olacak.
Soru: Melisa, seni bu yola iten neydi? Bu kadar genç yaşta dünya için büyük bir değişim yaratma tutkusunu nasıl kazandın?
Beni her zaman bu yola iten şey, dünyayı daha iyi bir yer haline getirme tutkumdu. Çocukken gökyüzüne bakarak hayal kurduğum her şey, bugün gerçekleştirdiğim projelerin temeli oldu. Kendime inanmam ve güvenmem, tüm zorlukların üstesinden gelmemi sağladı. Elimi kalbime koyduğumda, hayallerimin neler olduğunu en iyi ben biliyor ve anlıyorum. Bu nedenle hayallerimi hiçbir ön yargı veya kalıp durduramaz.
Soru: Karşılaştığın en büyük zorluk neydi? Bu zorluğun üstesinden nasıl geldin? Belki de genç yaşta böyle büyük bir sorumluluk almak seni zorlamıştır.
Hayatta hiçbir şeye kolay ya da zor bakmıyorum. Ne yaşarsam yaşayayım her şeye Melisa'nın çocukken gökyüzüne bakarak tutkuyla hayal ettiği hayallerine giden bir yardımcı olarak görüyorum.
Herkesten önce benim kendime inanmam, güvenmem tüm zorlukların üstesinden gelmemi sağlıyor. Elimi kalbime koyduğum zaman o kalbin neler hissettiğini, dilediğini en iyi ben biliyor, anlıyor ve duyuyorum. Bu nedenle hayallerimi hiçbir ön yargı, kalıp durduramaz.
Soru: Aktivist yolculuğunda anlatmak istediğin en güzel ve en kötü iki anı nedir? Bu anlar seni nasıl etkiledi?
En güzel anımı çocuklarla gerçekleştirdiğimiz çocuk hakları ve sürdürülebilirlik eğitiminden sonra çocukların bana "görüşürüz süper kahraman" demesi olarak tanımlayabilirim. Ayrıca, bir ilkokulda eğitmenlik yaparken, okul başkanlarının benimle yaptıkları röportaj sonrası beni rol model olarak görmeleri beni çok mutlu etti.
En kötü anım ise haksızlık yaşadığım anlardır. Bu zamana kadar sayısız insanın bu alana dahil olmasına vesile oldum ve hep kendimi adadım. Kendi çıkarları için önemli işleri mümkün kılmış insanlara teşekkür edemeyenleri görünce oldukça şaşırmıştım.
Soru: İklim öncüleri ve Z kuşağının ilişkisini nasıl değerlendiriyorsun? Z kuşağının bu mücadeledeki rolü nedir?
Şu an çocuklar ve gençler olarak, iklim krizinden en çok etkilenen ve etkilenecek gruptayız. Bizim oluşturmadığımız iklim krizini kendimiz çözmeye çalışıyoruz ve hem geçmişteki hem de günümüzdeki karar vericilerin, yöneticilerin ve şirketlerin yarattıkları yıkımı azaltmaya çalışıyoruz. "Siz bizim geleceğimizsiniz" demesini çok iyi biliyorlar ama dünyaya en çok zarar veren olduklarını gizlemeye çalışıyorlar. Biz gençlerin konuşması ve katılması oldukça önemli; dünyayı böyle bırakırsak yarınlarımız olmayacak.
Soru: Başarıyı nasıl tanımlıyorsun ve bu başarıyı elde etmek için bir zamanlama öngörün var mı? Bu süreçte ne gibi hedeflerin var?
Bu zamana kadar yaşadığım her şeyi ne başarı ne de başarısızlık olarak adlandırdım. Her zaman bir süreç ve olgunlaşma olarak gördüm. Başarı dediğimiz şey başarısızlık değil midir? Çünkü dünyadaki başarı olarak gördüğümüz her şeyin arkasında başarısızlık vardır. Tüm bunları bir olgunlaşma ve süreç olarak değerlendiriyorum. Örneğin, ben dünyayı kurtarmaya bir süreç olarak bakıyorum. Yani, her yaptığım çalışmada, her attığım adımın dünyaya olan faydasını düşünerek hareket ediyorum.
Soru: İklim öncüleri sadece farkındalık yaratmakla kalmıyor, pratikte de birçok şey yapıyor. Bu konudaki düşüncelerini ve hedeflerini paylaşabilir misin?
Hem kendi hikayemi hem de İklim Öncüleri’nin hikayesi her zaman “Tohumdan Ormana” diyerek anlatıyorum. Her şey toprağa ekilen bir tohumla bir hayaller ve bir avuç gençle başladı.
Hikayesi ve mücadelesi 3 yıl ve öncesine dayanan, dünyadaki sorunlara ve çoklu krizlere karşı değişimin kendisi olan hayallerin ve fikirlerin peşinden koşan çocuk ve gençlerden oluşan İklim Öncüleri olarak değişime öncülük etmek amacıyla yola çıktık.
Soru: İklim Öncüleri grişiminin misyon ve vizyonunun sorsam?
İklim Öncüleri, iklim için sürdürülebilir sosyal etkilere öncülük eden bir gençlik sivil toplum inisiyatifi olup Türkiye'de başta lise ve üniversite öğrencileri olmak üzere bu alanda çalışmak isteyen herkesi bir araya getiriyor. Burada her bir birey kalıp yargılara maruz kalmadan kendi benliklerini yansıtarak özgürce yerel, ulusal ve uluslararası projeler, girişimler, etkinlikler üretiyor. Şu anda bu alandaki en geniş ve kapsamlı gençlik inisiyatifi olarak hayallerimizi ve fikirlerimizi gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
Filizimiz İklim Öncüleri, şiddetsizlik ve mental sağlık ilkelerini benimseyerek oluşturduğumuz güvenli ortamda, akranlar arası dayanışma ile eyleme geçen, bilinçli ve harekete geçen bir kitle oluşmasına öncülük ediyoruz. Filizimize hayat suyunu veren onlarca İklim Öncüsü ile filizimiz, bir fidan oldu. Fidan, çiçeklendi, bir ağaç oldu. Mücadelemizle baharı getirdik. Şimdi çok renkli, rengarenk bir ormanız.
İklim Öncüleri, konferanslardan zirvelere, atölyelerden eğitime, etkinliklerden sanata, sanattan bilime uzanan onlarca çalışma gerçekleştirerek büyük bir etki yarattı. Bu çalışmalarımızdan bir tanesi LCOY - Ulusal Gençlik Konferansı. İklim Öncüleri olarak ilk kez iki yıl önce Türkiye’de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (UNFCCC) resmi gençlik grubu olan YOUNGO çatısı altındaki LCOY - ‘Local Conference of the Youth’ (Ulusal Gençlik Konferansı) düzenlenmesine öncülük ettik.
LCOY’un amacı gençlerin çevresel ve sürdürülebilirlik konularını tartışmayı ve ele almaya odaklandığı bölgesel/yerel bir toplanma olan Ulusal Gençlik Konferansı (LCOY), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) ve yıllık Taraflar Konferansı (COP) toplantıları ile yakından ilişkilendirilen daha büyük uluslararası bir çerçevenin bir parçası olarak düzenlenir. Ulusal Gençlik Konferansları (LCOY), gençlerin öncülüğünde olup, gençlere sürdürülebilirlik konularında iş birliği yapma ve harekete geçme, sesini duyurma platformu sunar.
Bu konferanslar aynı zamanda küresel Taraflar Konferansı (COP) toplantılarına hazırlık olarak hizmet eder, iklim krizi farkındalığını artırır, çözümler geliştirilir, katılımcılar arasında ağ oluşturmayı ve beceri geliştirmeyi teşvik eder ve belirli bölgesel zorlukları etkili bir şekilde ele almak için yerel odaklanmayı vurgular. Ayrıca LCOY Türkiye’de iklim, çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında yapılan ilk, en geniş ve kapsamlı konferanstır. Ortaya çıkan raporlarımızı COP öncesi düzenlenen Uluslararası Gençlik Konferansı’na ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na ileterek uluslararası platformda yer almasını sağlıyoruz.
Tüm Türkiye'den 300 gencin katılımıyla Türkiye’de ikinci kez gerçekleşen Ulusal Gençlik Konferansı LCOY Türkiye 2023 250 katılımcı, 30 şehirden 50 şehir dışı katılımcısı ile İPA Florya Kampüsü’nde gerçekleştirdik.
Ayrıca İklim Öncüleri olarak Youth Environment Assembly yani (Gençlik Çevre Kurulu/Zirvesi) veya YEA her yıl Birleşmiş Milletler Çevre Programı kapsamında düzenlenen dünya üzerindeki en büyük gençlik organizasyonu olan Ulusal Gençlik Çevre Zirvesi’ni Türkiye’de ilk kez 2022’de düzenledik. 46 şehirden 4 ülkeden 100 katılımcıyla 8 saat boyunca 5 uzmanla 10 sayfalık hazırladığımız rapor Türkiye'yi temsil etmek üzere temsilcimiz tarafından Nairobi'deki uluslararası UNEP Zirvesi'nde okundu.
“Sen her şeye karışma, daha çocuksun, büyüyünce yaparsın, bırak bu işleri” gibi söylemlere kulak asmayarak, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için büyük bir adanmışlıkla çalıştık ve çabaladık. Şimdi daha iyi bir dünyayı mümkün için önemli ilkleri gerçekleştirdik ve değişimi mümkün kıldık. Tüm kısıtlamaları, engellemeleri, baskıları aşarak yarattığımız ormanımız tüm dünyanın soluğu oldu.
Bu süreçte bir aile olduk. İyilikle, güzellikle, emek, çaba ve azimle beraber birbirimizin büyüyüşüne, gelişimine şahit oluyoruz.
Şimdi bu değişime birbirimize olan güvenimizle, inancımızla, ön yargı ve kalıpların ötesinde çok güçlü bir dayanışmayla öncülük etmeye devam ediyoruz ve her yerde söylediğim gibi yine söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim tabii ki bu dünyayı bizler kurtarıyoruz.
Dünyanın soluğu olmaya, tüm karanlıkları cesur ışığımızla aydınlatmaya, dünyayı iyileştiren hayallerimizi gerçekleştirmeye, azimle değişim ve dünyayı kurtarma mücadelemizden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz.