8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne yaklaşırken, reklam dünyasının cinsiyetçi politikaları ve kadın temsili üzerine düşünmek kaçınılmaz hale geliyor. Her yıl bu dönemde markalar, kadınlara karşı duyarlılıklarını göstermek ve pazarlama stratejileri oluşturmak için çaba sarf ederken, bu süreçte cinsiyetçilik ve gerçekçi olmayan temsiller de sorgulanmaya başlıyor.
Reklamların kadınları sürekli olarak ev işleriyle, aile içindeki rolleriyle sınırlı bir şekilde gösterdiği dönemlerden günümüze kadar, cinsiyetçi bakış açılarının nasıl evrim geçirdiği inceleniyor. Ancak günümüzde dahi, cinsiyetçi reklamların hala ekranlarda yer aldığı ve bunun kamuoyunda farkındalık yaratılması gerektiği vurgulanıyor.
Özellikle Türkiye'de, reklamların kadın temsili konusunda hala cinsiyetçi söylemlere sıkça başvurduğunu görüyoruz. Bu sebeple markaların daha gerçekçi ve kapsayıcı bir yaklaşım sergilemesi, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde önemli bir adım atması gerekiyor.
Değişimin sağlanması için toplumsal farkındalığın artırılması ve cinsiyetçilikle mücadelede kararlılıkla devam edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Reklam ve iletişim sektörünün cinsiyetçilikle mücadelede daha duyarlı bir yaklaşım sergilemesi ve gerçekçi kadın temsillerine odaklanması gerektiğini vurgulayan ve bunu bize örnekleriyle hatırlatan Lagalugacılar Dijital İletişim Ajansı kurucusu Selin Aydınoğlu Ünal’ın yazısını Anlık Normal’in son sayısında okuyabilirsiniz.
Keyifli okumalar.
Kategori: GenelTarih: 07 Mart 2024, Perşembe