Kim derdi ki ‘’2020’de tüm dünyanın hayata bakışı köklü şekilde değişecek’’ diye? Kimsenin öngöremediği oldu ve bir virüs dünyanın düzenini değiştirmeye vesile oldu!
Covid-19’un sağlık sektörü dışında doğrudan etkilediği en önemli konu ise ekonomi ve ticaret oldu! Bildiğimiz küresel ticaret kavramı da bu süreçte yeni bir tanımlama kazanmaya doğru yola çıktı.
Prof. Dr. Yavuz Odabaşı bu sayıda markaları, ticareti, küreselleşme ile teknolojik devrim arasındaki bağlantıyla birlikte yorumluyor! Değişen toplum dinamikleri ile şekillenen yeni ticaret anlayışında insan odaklı bir yol çizmenin ne kadar önem kazandığına da değiniyor.
Doğru hamleler için bir iş makinasının çarkları gibi düşünebileceğimiz pek çok etken aynı anda var olup, aynı anda çalıştırıldığında yol alabileceğimizi hatırlayalım.
‘’Salgın döneminde yaşanan deneyimler, “küreselleşme” ve “yerelizm”in nasıl uyumlu bir şekilde birleştirileceği konusundaki fırsatları ortaya sermektedir.’’
Ticari açıdan mevcut durumumuz değerlendirdiğimizde pek çok konuda dış ülkelerin taleplerini karşılayabilecek kapasitedeyiz. Ama doğru stratejiyle ilerlemek için ülke olarak önce kendi gücümüzün farkına varmalı, kendi gücümüze odaklanmalıyız. Küresel pazarda yer edinmek için ihtiyacımız olan şey yerelde sağladığımız başarıdır.
‘’Türkiye, küresel ticarette bölgeselleşme ve yakın coğrafyadan tedarik konularında bölgesel bir güç öznesi olmaya aday; Uzak Doğu Asya, ABD-Avrupa, Avrasya arasında ticaretin köprüsü ve anahtarı rolüne de hazır görünüyor.’’
Prof. Dr. Yavuz Odabaşı Türkiye’nin bir an evvel dijital dönüşüme ve teknolojik devrime önem vermesini de ayrıca öneriyor.
Keyifli okumalar dileriz.
Kategori: GenelTarih: 18 Aralık 2020, Cuma